31 Ocak 2012 Salı

hayat bir seçim (mi?)

güzel şarkılar var
Ne zaman karşıma iki yol çıksa ben hep keskin virajları olan, asfaltı bozuk,direksiyon hakimiyetini kaybetme ihtimalimin çok yüksek olduğu yolu seçiyorum.Hem rahatına bu kadar düşkün hem de zorluklara bu kadar meraklı yapımı neye borçluyum acaba? Kolay...Kolayı severim ama kolaycı değilim.Gideceğim yönü seçerken de bunu dikkate alıyorum.Yol sorun değil de insanlar...Yol ayrımına gelene kadar insanlar hakkındaki kesin kararımı veremiyorum.Bu çok kötü bir alışkanlık.Yani alışveriş sırasında hangi çantayı alacağıma karar vermiyorum ki!İnsanları modellerine,renklerine,büyüklük küçüklüklerine göre nasıl ayırabilirim?
Bazen öyle zamanlar olur ki,sana sonsuz emeği geçmiş,sevgisiyle seni yıllarca sarıp sarmalamış,sana dünyanın en güzel insanıymışsın gibi bakmış biri vardır karşında.Sen onu çok seversin,haliyle kimseyle paylaşmak istemezsin.O hayatının cam fanusudur.Seni bütün kötülüklerden koruyor gibi hissedersin.Onsuzluğu bilmezsin.O senin hayatının en önemli parçasıdır.Kimi zaman denizde sandal,kimi zaman koca bir kıtada ülkendir belki de bir şarkıda dokunaklı bir ezgi.Nefes gibidir,o giderse nefesin kesilir.Bu duygunun karşısına ne koyarsan seçim olarak değerlendirilebilir ki?
Hep taşımaz derler;ama ben bilirim bir yüreğin iki sevgi taşıyabileceğini.Neden hep karşılaştırmalar var,neden duygulara sınır çekmek gereklidir,neden yapılanlar seçim olarak değerlendirilir?
Ben kimseyi seçmem.Kimseden gitmem,gidemem!