31 Ocak 2012 Salı

sonra,yok efendim neden böyle oldu



merhaba şarkısı
Hayaller.İnsan hayal kurmadan yaşayamaz derler,doğru.Özgür olmak,sınırsız olmak,dilediğin gibi davranmak vardır hayallerinin çoğunda.Ha,öyle değil mi? Yalansa yalan deyin.Veee ne kadar hızlı yaşarsan,hayallerine o kadar çabuk kavuşacağını zannedersin.Tanrıııııım!İstediğini bulana dek çabalamaya,yol almaya,savaşmaya devam eder.Sen değil,yüreğin.Geleceğe doğru,zaman makinesinde programlanmış gibi,bir hedefedir yolculuk.Ve sen programladığın yaşamınla,yaşamak istediğin ne varsa ulaşacağın günü beklersin.Beklersin.Beklersin.Çok beklersin!
Zaman geçtikçe,büyüdükçe sorumluluklar artar.O programladığın zaman yolculuğun var ya,işte orada zaman daralır. Hatta zaman dediğimiz şey tik taklarını o kadar hızlı saymaya başlar ki,sen ne olduğunu anlayamadan,sana tanınan süre içinde ne yaptığını hatırlayamadan elinde olanlara yetinmeye mecbur edilirsin.
Hayata başladığımız ilk andan itibaren hak ettiğimiz insan olmak için bazı şeyleri yaşamak,olanlardan ders almak gereklidir.Bir çok kere başlamak bir o kadar da son vermek gereklidir.Bazı şeylere son vermek o an senin için ne kadar üzücü olsa da ,günler geçtikçe zamanın sana verdiği ilaçla yenilenirsin.Her sonun yeeepyeni başlangıçlara sahne olduğuna şahit olursun.
Hayat diyorum,tükendiğin yerden yeniden başlamak için çok idealdir.
Hayat diyorum,gerçekten istersen,istediklerini ayaklarının altına serecek kadar cömerttir.

hayat bir seçim (mi?)

güzel şarkılar var
Ne zaman karşıma iki yol çıksa ben hep keskin virajları olan, asfaltı bozuk,direksiyon hakimiyetini kaybetme ihtimalimin çok yüksek olduğu yolu seçiyorum.Hem rahatına bu kadar düşkün hem de zorluklara bu kadar meraklı yapımı neye borçluyum acaba? Kolay...Kolayı severim ama kolaycı değilim.Gideceğim yönü seçerken de bunu dikkate alıyorum.Yol sorun değil de insanlar...Yol ayrımına gelene kadar insanlar hakkındaki kesin kararımı veremiyorum.Bu çok kötü bir alışkanlık.Yani alışveriş sırasında hangi çantayı alacağıma karar vermiyorum ki!İnsanları modellerine,renklerine,büyüklük küçüklüklerine göre nasıl ayırabilirim?
Bazen öyle zamanlar olur ki,sana sonsuz emeği geçmiş,sevgisiyle seni yıllarca sarıp sarmalamış,sana dünyanın en güzel insanıymışsın gibi bakmış biri vardır karşında.Sen onu çok seversin,haliyle kimseyle paylaşmak istemezsin.O hayatının cam fanusudur.Seni bütün kötülüklerden koruyor gibi hissedersin.Onsuzluğu bilmezsin.O senin hayatının en önemli parçasıdır.Kimi zaman denizde sandal,kimi zaman koca bir kıtada ülkendir belki de bir şarkıda dokunaklı bir ezgi.Nefes gibidir,o giderse nefesin kesilir.Bu duygunun karşısına ne koyarsan seçim olarak değerlendirilebilir ki?
Hep taşımaz derler;ama ben bilirim bir yüreğin iki sevgi taşıyabileceğini.Neden hep karşılaştırmalar var,neden duygulara sınır çekmek gereklidir,neden yapılanlar seçim olarak değerlendirilir?
Ben kimseyi seçmem.Kimseden gitmem,gidemem!


30 Ocak 2012 Pazartesi

sevgilim.


Öyle ya bir''Anneler Günü'' ne demektir tartışmasızca biliyoruz.Kime ''anne'' denir,anne kimdir biliyoruz.Babalar Günü'nde de ''baba'' tanımı var zihnimizde.Öğretmenler Günü'nde öğretmen denen kişi kimdir,biliyoruz.Bayramları biliyoruz.Hayır efendim ilkokuldaki Belirli Gün ve Haftalar kitabından bahsetmiyorum.Şubat ayı da yaklaştığına göre rekabetler başladı.Sevgililer günü! Sormuyoruz,etmiyoruz,kim için kutluyoruz bu günü?
Kime denir sevgili? Sevgili denen kişi ya da şey nedir?Ne yaparsak sevgili oluruz mesela amuda kalksak yeterli olur mu ? Kimler yalnızdır kimler değildir?
Kelimeyi incelersek kendi tanımını içinde taşır. Sevgili; yani sevgi veren,sevgiyle alakalı. O zaman sormaz mısın sevgi nedir diye? Neyi kapsar,neyi dışlar? Bunun tek bir tanımı olsa ve buna uymayanlar duvarın dışında kalsa;kaç kişi kutlayabilirdi ki bu günü,hah! Çiçekler,böcekler,ayılar,kartpostallar n'olurdu?
Çok soyut bir kavram olduğundan,kendini bu yalana inandırmak çok mümkün olduğundan,acayip de zevkli olduğundan,yalnızlık en istenmeyen hal olduğundan,aşk denen müesseseyi sömürmek çok da tanıdık olduğundan mı bu kadar insanın ''sevgili''si oluveriyor bu günlerde?
14 şubat yaklaşıyor. Etrafta aşkımlar,canımlar,cicimler yankılanıyor.  Ve her şey birbirine bu kadar bağlıyken insanların bugüne bağlanmalarına kızamıyorum.
Kendi kendime tanım oluşturuyorum.Eliyorum eliyorum...Gerçekten bir tanımı olsa kaç tane sevgili kalırdı meydanda?
hadi huzurlar olsun.

28 Ocak 2012 Cumartesi

gökten beyaz ve yumuşak bir şeyler yağıyor

Merhaba.
Kışı yavaş yavaş geride bırakmaya başladık. Mevsimin hüznünden kurtulmaya az kaldı. En hüzünlü mevsim sonbahar derler,yalan. En hüzünlü mevsim kıştır bembeyaz kar tanelerine rağmen. Gökten beyaz ve yumuşak bir şeyler yağıyor. Şaşırıyoruz,üşüyoruz. Gökten beyaz ve yumuşak bir şeyler yağıyor. Yalnızız. Hava karanlık,bulutlar üstüne üstüne geliyor;böyledir kış hüznü,kış yalnızlığı.
Gökten beyaz ve yumuşak bir şeyler yağıyor...Kar taneleri öyle saf,öyle temiz. Buna rağmen geri kalan her şey çok karışık.
Düşünsenize,kar taneleri gibi saf olabilirdik,tercih etmedik...

İki boyutlu boşlukta bir dörtgenim ve diğer nesnelerin kenarlarını hissedebilirim.
Yazmazsam ölebilirdim.
Düzülke'ye hoşgeldiniz.